Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Din Sosyolojisi anabilim dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hayri Erten 26 Nisan 2017 saat 14.00'de "Tanzimat Öncesi Orta Anadolu'da Kadın" konulu konferans verdi.
Bilimsel verilere dayanmayan, kulaktan dolma bilgiler çerçevesinde veya Batı dünyasının baskın kültürel etkinliği altında, Batının Müslüman kadınlarla alakalı önyargılarından ibaret olduğunu söyleyen Erten, “Bizim, geçmişle alakalı çok önemli arşiv belgelerimiz var. Ne yazık ki biz bu arşiv belgelerine ulaşmakta, onlardan bilimsel çalışmalar yapmakta ve buraya çalışmalarımızı temellendirerek, geçmişle alakalı tespitleri ortaya koymakta büyük sıkıntılar çekiyoruz. Başka bir ifadeyle söylemek gerekirse, biz geçmişimizi, tarihimizi araştırmak konusunda yeterince becerili ya da gereken araç ve gereçlere sahip değiliz” dedi. Geçmişle alakalı, tapu tahrir belgeleri, Şer’iyye Sicilleri, vergi defterleri ve mahkeme kayıtları gibi birçok arşiv belgesi olduğunu belirten Erten, “Araştırmacılarımız ne yazık ki bu arşiv belgelerine ciddi anlamda eğilip, ilgilenip, geçmişle alakalı tespitleri yapma konusunda hakikaten yetersizler ya da gerekli beceri ve vasıfları kazanmamış durumdalar. Bu şu anlama hiç gelmesin ama. Hiç yok değil, var ama yetersiz. Bu konuda çalışma yapacak arkadaşlar ülkemizde parmakla sayılacak kadar az” diye konuştu.
Osmanlı Devleti kadın haklarını korudu
1700-1800 yıllarında Konya’daki Şer’iyye Sicillerini incelediğini ve buradan elde ettiği verilerle o dönemin toplumunda kadının hakları konusunda bazı sonuçlara ulaştığını söyleyen Erten, “Anadolu’nun ortasında, merkezden uzak, dolayısıyla Batılılaşma hareketlerinin henüz etkisini göstermediği bir şehir olduğu için Konya’yı seçtim. Bursa, Ankara ve Kayseri’de olduğu gibi, ayrı ayrı mal ve mülk edinebildikleri, servetlerini ellerinde tutabildikleri, bu servetlerini diledikleri gibi harcama hakkına sahip olabildikleri ve bu hakları sayesinde özellikle kadınların kocalarının statülerine bakmaksızın dava edebildiklerini söylemek mümkündür ama tüm kadınlar için genelleme yapmak yanlış olabilir” ifadelerini kullandı.
Mahkeme kayıtlarına göre, 1700-1800 yıllarında kadınların mülkiyet edinme, gelirlerini diledikleri gibi tasarrufta bulunma, istemedikleri kişilerle evlenmeme, kocalarını dava edebilme ve ev dışında çalışabilme gibi haklara sahip olduğunu söyleyen Erten, şöyle devam etti:
“Söz konusu tarih periyodunda kadınlarla ilgili yaklaşımını İslam Dininden referans alan Osmanlı Devleti ve onun organlarının, kadınların haklarını korumalarına yardımcı oldu. Tanzimat öncesinde Anadolu’da üç tip kadından bahsetmek mümkün. Hukuki haklarını bilen ve haksızlıkla karşılaştıklarında bu haklarını alabilmek için mahkemelere çekinmeden cesaretle müracaat edebilen kadınlar, haklarını bildiği halde mahkemeye gitme ihtiyacı duymayan veya sosyal çevre etkisini ya da baskısını aşma cesareti gösteremeyen kadınlar, ve haklarının neler olduğunu bilmeyen ve kendini sosyal çevresinin gelenek ve adetlerine bırakmak zorunda kalan kadınlar.”
Konferansa, AKÜ Rektör Vekili Prof. Dr. M. Hilmi Uçan ve AKÜ öğretim elamanları ile öğrenciler katıldı.