“İbâdât” konulu “İslam Hukuku Semineri”, 25-31 Ağustos 2014 tarihleri arasında Fakültemizin ev sahipliğinde Budan Termal Otel’de düzenlendi.

27 farklı üniversitenin İslami İlimler ve İlahiyat Fakültelerinden gelen öğretim elemanlarının katıldığı seminerin açılış programı Fakültemizde görevli Arş. Gör. Emin Uz’un okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Açılış konuşmalarından ilkini yapan Fakültemiz Dekanı Prof. Dr. Remzi Kaya, ilahi dinlerin temelinin Allah’a dayandığını, Allah’a dayanmayan bir dinin ilahilik vasfını taşımayacağını söyledi. Kaya, “Yüce Allah peygamberlerini göndermiş, son olarak sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (S.A.V) ‘Ey Peygamber Allah’tan aldığı emirleri insanlara tebliğ et. Bu görevi yerine getirmezsen Peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Görevini yerini getirirken insanlardan ve yaratılanlardan gelecek kötülüklerden biz seni koruruz.’ tebliğinin yapılmasını istemiştir. Sevgili Peygamberimiz Yüce Rabb’mızdan aldığı bu emri 23 sene gibi bir zamanda yerine getirmiş, yerine getirdikten sonra da bizlere Kur’an ve sünneti emanet olarak bıraktığını söylemiştir” dedi.

Kur’an ve sünnet her şeyden üstün

Kur’an ve sünnetin insanların ailelerinden, çocuklarından ve dünya nimetlerinden daha üstün olduğa dikkat çeken Kaya, “Bunun birinci temeli ise vatan sevgisi ve vatandır. Vatansız bir dinin de olması mümkün değildir. İslam âlimleri Hz. Peygamber’den almış oldukları bu emirleri, Kur’an ve sünneti iyi bir şekilde yorumlamışlar, okumuşlar ve Allah’a nasıl kul olması gerektiğini de ortaya koymuşlardır. Kulluk, Allah’tan başkasına yapılmaz. Kullu,k Allah’a ibadet demektir” ifadelerini kullandı. Seminerin bir hedef gözeterek düzenlendiğini ifade eden Kaya, “Bugün burada bir hedefimiz var. Allah’ımızdan Peygamberimize, Peygamberimizden sahabelere ve ehlisünnet âlimlerine ve ehlisünnet âlimlerinin de bize kadar getirilen İslam çizgisini en güzel bir şekilde düşünmek, en güzel bir şekilde yorumlamak daha sonra da doğru bir şekilde gelecek nesillere aktarmayı hedeflemekteyiz” diye konuştu.

Kolektif bir bilinçle çalışmalar yapılmalı

Kaya’nın ardından söz alan Afyonkarahisar İl Müftüsü Burhan İşleyen ise Müslümanların küresel ölçekte ciddi problemleri olduğunu söyledi. İşleyen, “Küresel ölçekte çok ciddi problemlerimiz var. ‘Şair Bahtiyar Vahapzade’nin ifadesiyle ‘Nerde tüten bir ocak görsem, orada yanan bir Müslüman evi var’. Dünyanın her tarafından yanan, tüten Müslüman ocakları, yanan evler Müslüman evleri. Problemlerin temelinde ise Müslüman olduğunu iddia eden insanların din anlayışının kaynaklık ettiğini görüyoruz. Bir insan kendi mezhebinden olmayan Müslüman kardeşlerini Allah rızası için bombalıyor ve onlarca bir anda hayatını kaybediyor. Bir başka Müslüman, Allah adına hareket ettiğini söyleyen bir insan elinde palaya benzer bir bıçakla başka bir Müslüman’ı ‘Allah-ü Ekber’ diyerek kesiyor. Bunlar bizim çok ciddi problemlerimiz” ifadelerini kullandı. İşleyen şöyle devam etti: “Bu problemleri aşmada hepimizin üzerine hasbelkader din ve ilahiyat hizmetinde bulunan bireyler olarak çok ciddi vazifeler düşüyor. Bu toplantıya da genellikle genç arkadaşlarımız katılıyor. Kıymetli hocalarımızdan önümüzü açacakları, bizi, bu milleti ve İslam dünyasını rahatlatacakları bir çaba içerisine girmeleri gerektiğini, bunu da kolektif bir bilinçle çalışmalar üreterek yapmamız gerektiğini düşünüyorum.”

Baro Başkanı Turgay Şahin ise konuşmasında Afyonkarahisar’ın Konya’dan sonra Mevleviliğin ikinci başkenti olduğunu söyledi. Şahin, “Afyonkarahisar’da İslami İlimler Fakültesi’ni açarak tasavvuf ile ilmi bir araya getirdik. Yani Afyonkarahisar inşallah zülcaneheyn illerden biri oldu diyebiliriz. Böyle olmasını arzu ediyorum” dedi.
Son olarak söz alan AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak da Yüce Allah’ın Peygamber göndermesinin hikmetinin, insanların yaratıcıyı tanıması, kulluğu gereği gibi yaşaması, kulluğa engel olacak şeylerden sakındırması olduğunu belirtti. Solak, “İbadet yani kulluk ilk insanla başlamış kıyamete kadar devam edecektir. Bunun sağlıklı olması için iki önemli özellik bulunmaktadır. İbadet, kitap ve sünnete uyumlu olmalıdır. Yüce Allah nasıl emretmiş, peygamber nasıl uygulamış ise insanların aynı çizgide gitmeleri gerekir. Hz. Peygamberden sonra gelecek âlimlerin bırakılan emanete gereği gibi sahip çıkarak kıyas ettikleri ve geliştirdikleri düşünceler kitap ve sünnetle uyum halinde olması gerekmektedir. İşte bu toplantının hedefi de başta peygamber, onun ümmeti ve ehlisünnet üzerine düşünce ve yaşantısını sürdürerek ilme katkı sağlayan ilim adamlarının çalışmaları doğrultusunda genç ilim adamlarına fikir verilmesi düşünülmektedir” diye konuştu. Konuşmasında AKÜ İslami İlimler Fakültesi’ne ilişkin bilgiler de veren Solak şunları söyledi: “Fakültemiz Şuhut yolu üzerinde Ahmet Karahisari İlahiyat Kampüsünde çalışmalarına başladı. Bu sene de 200’ü aşkın öğrenci alacağız. Eksiklerimiz vardı. Onları tamamlıyoruz. Bizler AKÜ yönetimi olarak üzerimize düşen üniversal anlayışla islami ilimlerin temel uygulamalarını en üst düzeyde eğitmek, eğitilmek, öğretmek ve öğrenmek üzere akademik faaliyetleri içeren bir plan program hazırladık. Üzerimize düşeni yapacağız. Belki de ülkemizde ilk defa kampus düzeyinde bir İslami İlimler Fakültesi’ni burada kurmayı birlikte başardık ve daha güzel imkanlara da kavuşturacağız. Öğrenci yurdumuzun da temeli atılmak üzere. Kazı çalışmaları ile birlikte belirli çalışmaları başlattık. İhalesi yapıldı. Yaklaşık 300 yataklı bir kız yurdu da sanıyorum 6 ila 8 ay içerisinde yine kampusümüzün içinde değerli öğrencilerimizin hizmetine sunulacak.”

Açılış oturumu, semineri icra edecek olan Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Çeker’in sunumu ile sona erdi. Sunum bitiminde AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak tarafından Prof. Dr. Çeker’e günün anısına plaket takdim edildi.
Açılış törenine Afyonkarahisar Vali Yardımcısı Dr. Adem Uslu, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, Baro Başkanı Turgay Şahin, AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. M. Kemalettin Çonkar, Afyonkarahisar Müftüsü Burhan İşleyen, AKÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Remzi Kaya’nın yanısıra çok sayıda öğretim elamanı katıldı.

Seminerin son gününde katılımcı hocalar için Fakültemiz ve AKÜ Camii ve külliyesinin ziyaretini içeren bir gezi tertip edildi.

 

01 Eylül 2014, Pazartesi 161 kez görüntülendi